T C. Anayasa Mahkemesi
Erişim engellemetedbirlerinin ölçüsüz ve anayasaya aykırı bir şekilde uygulanması ileyüzbinlerce internet paribahis ve içerik erişime engellenmişken şimdi içeriğinçıkarılması yetkisi tanınmaktadır ki bu açıkça ölçüsüz bir tedbir olup bütünanayasal güvenceleri ihlal etmektedir. Diğer taraftan sosyal ağ sağlayıcısıtanımı belirsiz olduğu gibi sosyal ağ sağlayıcılara getirilen yükümlülükler deoldukça ağırdır. Öngörülen yükümlülüklerin ağırlığı dolayısıyla sosyal medyaplatformlarının temsilcilik açmaya yanaşmaması halinde sosyal medya fiilenkullanılamaz hale gelecektir. Milyonlarca sosyal medya kullanıcısı haberleşme,ifade, bilim ve sanat ve basın özgürlüklerinden fiilen yararlanamaz halegeleceği gibi sosyal medya üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürenişletmelerin faaliyetlerini de sekteye uğratacak ve ekonomik krizi daha daderinleştirecektir. Hakları ihlal edilenlerin başvurabileceği hukuk yolu daöngörülmemiştir. Doğacak ve giderilmesi olanaksız zararları önlemek amacıylaantidemokratik niteliği açık olan ve başta ifade özgürlüğü olmak üzere çoksayıda temel hakkı ihlal eden yasanın yürürlüğünün durdurulmasına ivedi şekildekarar verilmesi gerekir. Üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin rapor, kişiselverilerden arındırılmak suretiyle sosyal ağ sağlayıcının kendi internetsitesinde de yayınlanır.
Maddelerine aykırıolduğunu düşündüğümden çoğunluğun red yönündeki görüşüne katılmıyorum. Ve 28.maddelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden ayrıca Anayasa’nın 2., 9., 27.,36., 38., 40. Maddeleri yönünden incelenmemiştir. Açıklanan nedenlerle kurallar,Anayasa’nın 13., 26. Açıklanan nedenlerle kurallar,Anayasa’nın 36. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 13. Ve 48.maddelerine aykırı değildir. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 10., 13. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. (7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayındançıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu zarar vedurumların doğmasını önlemek amacıyla, açıkça Anayasa’ya aykırı olan ve iptaliistenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün de durdurulmasıistenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır.
Nitekim böyle birveri yerelleştirme zorunluluğu serbest ticaret kurallarına da aykırılık teşkiledebilecektir. Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi bulunmakta olup, yabancıyatırımcının Türkiye’de böyle bir yatırıma zorlanması ülkemizin uluslararasıticaret ve ekonomi politikalarına yönelik imajını zedeleyecektir. Maddesi “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızınyalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak veancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülükilkesine aykırı olamaz.” Hükmünü içermektedir. Diğer taraftan bu yükümlülük bütün sosyal ağ sağlayıcılaraçısından değil, Türkiye’den günlük erişimi bir milyonun üzerinde olan ağsağlayıcılar için geçerlidir. Ancak bu tespitin nasıl yapılacağı konusundayasada bir açıklık bulunmamaktadır. Bu belirsizlik hangi platformların yasayave yasada öngörülen yükümlülüklere ve yaptırımlara tabi olduğu konusundaöngörülemezlik yaratmakta ve idareye keyfi davranma imkânı tanımaktadır. Bu durumda sosyal medya platformlarının Türkiye’den gönderilenyargı kararlarını uygulamadığı tezi anlamsızlaşmaktadır. Zira bu kararlarıntamamını sosyal medya platformları uygulasa AYM tarafından ihlal kararıverilinceye kadar ifade özgürlüğüne yönelik ihlaller devam edecektir. Alman NetzDG uygulamasında, platformlara kullanıcılarınkimliğini açıklama yükümlülüğü, hukuka aykırı içerik dolayısıyla açılan hukukdavası kapsamında getirilmiştir ve bu bilginin açıklanmasına ancak mahkemekarar verebilir. İptali istenen kural, George Orwell’ın 1984 romanında yer alankonjonktüre göre gerçeklerin her gün yeniden yazılmasından sorumlu hakikatbakanlığının işlevini görmeye adaydır[5]. Bu alanda unutulma hakkı, kişisel verilerinsilinmesini talep hakkı ve listelenmeme hakkı özelindeki ayrımlara dikkatçekmek gerekmektedir.
Diğer yandan ise 5651 sayılı Kanun’da düzenlenen söz konususorumluluğun kusursuz sorumluluk hali olduğu anlaşılmaktadır. Sorumlulukhukukunun temelinde neminem laedere (hukuka aykırı olarak kimseye zararvermeme) ilkesi bulunmaktadır. Zira sorumluluk hukukunun öncelikli amacı, builkeye aykırı davranılarak bir başkasına zarar verilmesi durumunda, zararınzarar görenden zarar verene aktarılmasıdır. Bir başka deyişle, zarar görensebep olduğu zararı karşılamakla yükümlüdür. Ancak zarar verenin sadece birzarara sebep olması yeterli değildir. Ayrıca, nulla indemnitas sine culpa(kusursuz tazminat olmaz) ilkesi gereğince zarar verenin kusuru daaranmaktadır. Bu kapsamda, sorumluluğunun kurulması için kural olarak, dörttemel unsur aranmaktadır. Bu unsurlar, kusur, hukuka aykırılık, zarar ve zararile zarara sebep olan olay arasında uygun nedensellik bağının bulunmasışeklinde sıralanabilir.
- Gönderen, bu yerleştirme veya imha nedeniyle TNT’nin yüklendiği tüm masrafları ödemeyi kabul eder.
- Yerel yasalar uyarınca Alıcı tarafından doğru bilgilerin veya dokümantasyonun sunulmasının zorunluğu olduğu ve Alıcının bu zorunluluğu TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde yerine getirememesi halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilebilecektir (bkz. 18. Bölüm (Teslim Edilemeyen Gönderiler)).
- Bu görev ve yetki Birliğinhukuki statüsüne uygun olmadığı gibi kanunda düzenlenen diğer görev veyetkileriyle de bağdaşmamaktadır.
TNT bir hak talebine konu olan Gönderinin içeriğinin değerine ait bağımsız kanıtlar talep etme hakkına sahiptir. 13.5 Yerel yasalarla izin verildiği durumlarda, TNT uluslararası Gönderilerin gümrük işlemlerini sağlayacaktır. TNT, gümrüklemenin gerçekleştirilmesi için gümrük ve diğer düzenleyici kurumlara Gönderi bilgilerini iletecektir. Ücretlerin türleri ve tutarları ülkeye göre farklılık gösterir. 13.4 Gönderilerin yanlış ya da eksik belgeler nedeniyle gümrük idaresi veya diğer kurumlarca tutulduğu durumlarda, TNT, alıcıya bildirimde bulunabilir. Yerel yasalar uyarınca Alıcı tarafından doğru bilgilerin veya dokümantasyonun sunulmasının zorunluğu olduğu ve Alıcının bu zorunluluğu TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde yerine getirememesi halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilebilecektir (bkz. 18. Bölüm (Teslim Edilemeyen Gönderiler)). Alıcının gerekli bilgi veya belgeleri temin edememesi ve yerel yasaların bu bilgi ve belgeleri gönderenden talep etmesi durumunda, TNT göndereni bilgilendirmeyi deneyebilir. Gönderenin de TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde bilgi veya dokümantasyonu sunamaması halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilecektir. TNT’nin Alıcı veya Gönderene bildirimde bulunmayı deneyip denemediğine bakmaksızın, TNT, yanlış ya da eksik belgeler nedeniyle teslim işlemini tamamlayamaması nedeniyle hiçbir sorumluluk kabul etmez. 12.7 Tehlikeli Maddelerin Sunulması ve Teslimi.
Durumlardan kaynaklanabilecek sorunlardan ve zararlardan dolayı sorumluluk kabul edilmeyecektir. TNT tüm Ücretler ödenene kadar hiçbir hak talebiyle ilgili eylemde bulunmak zorunda değildir; talep eden taraf hak talebi tutarını söz konusu Ücretlerden mahsup edemez. Bir gönderi ile bağlantılı olarak yalnızca tek bir hak talebinde bulunulabilir. Bir talep için ödeme yapılmasının kabulü, daha sonraki zararları tazminat yoluyla alma ya da gönderi ile bağlantılı daha fazla tazminat talep etme hakkını sona erdirir. Paketleri TNT’ye bir paket konsolide eden firma üzerinden sunulan Gönderenler veya Alıcıların TNT’ye karşı yasal veya parasal olmayan tedbir hakkı bulunmamaktadır. 19.1 Taşıma Hizmetlerine ilişkin Standart Sorumluluk Sınırı. TNT’nin Taşıma Hizmetlerinin sağlanmasıyla bağlantılı olarak kayıp, hasar veya gecikme için sorumluluğu, yürürlükteki Sözleşme kapsamında belirtilen (Gönderici, Bölüm 19.3 ve 19.4’te açıklandığı gibi Gelişmiş Sorumluluk veya Sigorta belirtmek için ek bir ücret ödemeyi seçmediği sürece) tutarla sınırlı olacaktır. TNT’nin Gönderiyle bağlantılı olarak kanıtlanmış zarar, hasar, gecikme veya diğer herhangi bir hak talebine ilişkin yükümlülüğü Gönderinin onarım maliyeti, amortismana tabi tutulmuş değeri veya değiştirme maliyetinden hangisi daha düşükse, ilgili tutarı aşmayacaktır.
Bu itibarla kuralda düzenlenen usulde yapılacak tebligatınAnayasa’nın 125. Maddesi bakımından yazılı bildirim niteliği taşıdığı sonucunavarılmaktadır. Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. Maddesininbirinci fıkrasında, “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyleyargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adilyargılanma hakkına sahiptir.” denilerek yargı organlarına davacı ve davalıolarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adilyargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddesinde ise “İdareninher türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır…” denilmektedir.
Bu durumda, masumiyet karinesinin birinci boyutunu oluşturan ve birkimsenin suçlu olduğu kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edilene kadarona suçlu gibi muamele edilemeyeceğine ilişkin güvence anlamsız hâlegelmektedir. Kuralın atıfta bulunduğu (3) numaralı fıkrada yeralan benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kavramından kastedileninde kuralda sayılan internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IPadresi gibi internetten belirlenebilecek hususlar olduğu açıktır. Buaçıklamalar bağlamında kuralın temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanmasıgerektiğine ilişkin anayasal ilkeye aykırı bir yönünün bulunduğu söylenemez. Yukarıda üçüncü fıkraya ilişkin açıklamalarda getirilenşikayetleri inceleme yükümlülüğünün anayasaya ve uluslararası insan haklarıhukukuna aykırı olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Söz konusu Anayasayaaykırılık, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımaçısından da geçerlidir. Aynı şekilde dördüncü fıkrada belirtilen raporlamayükümlülüğünün anayasaya aykırı olduğu, birinci ve ikinci fıkralarla bağlantılıolduğu ve anayasaya aykırı olduğu açıklanmıştır. Dolayısıyla söz konusuyükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırım da aynıgerekçelerle Anayasaya aykırıdır. İhtilaflı kural sonucunda, yeterli kapsam ve ivedilikte hukukideğerlendirme imkanları olamayacak şirketlerin ağır yaptırım riskinden kaçınmakiçin ifade özgürlüğünü sansürleyen mekanizmalara dönüşecekleri açıktır. Maddesine aykırı olduğunu belirtmiştir.Ayrıca Raportör çıkarılması istenen içeriğin hukuka aykırılığının büyük ölçüdedile getirildiği bağlamla ilişkili olduğunu ve platformların bu bağlamıdeğerlendirme pozisyonunda bulunmadığına dikkat çekmiştir. “Sosyal ağ”kavramının muğlaklığına da değinen raportör, bu muğlaklığın yasanınuygulanacağı platformlar açısından belirsizlik ve öngörülemezlik doğurduğunadikkat çekmiştir.
Öngörülen cezaların yüksekliğinin ve inceleme sürelerininkısalığının da platformları hukuka uygun içerikleri çıkarmaya yöneltebileceğiuyarısında bulunmuştur. Temsilci atama zorunluğu serbest ticaret ilkelerine aykırıolduğu gibi, amacı da sosyal medya üzerinde sansür sağlamak olduğuanlaşılmaktadır. Zira dünyada sosyal medya platformlarına en çok içerik çıkarmatalebi Türkiye’den gitmektedir. Bu platformlar şeffaflık ilkeleri gereğikendilerine gelen içerik çıkarma taleplerine ilişkin istatistikleriyayınlamaktadırlar. Platformlar kendi etik değerlendirmelerine göre nefretsöylemi, ırkçılık, terör tehdidi, şiddet savunuculuğu, tehdit, sövme, hakaretolarak gördükleri içerikleri çıkarmaktadırlar. Ancak Türkiye’den gönderilentaleplerin önemli bir kısmı bu platformların tabi olduğu ülkelerin hukukuna yada uluslararası hukuka göre ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığından,platformlar tarafından söz konusu talepler yerine getirilmemektedir. Maddesine aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Raportör çıkarılması isteneniçeriğin hukuka aykırılığının büyük ölçüde dile getirildiği bağlamla ilişkiliolduğunu ve platformların bu bağlamı değerlendirme pozisyonunda bulunmadığınadikkat çekmiştir. “Sosyal ağ” kavramının muğlaklığına da değinen raportör, bumuğlaklığın yasanın uygulanacağı platformlar açısından belirsizlik veöngörülemezlik doğurduğuna dikkat çekmiştir.
Ancak birden fazla tacir veya esnaf ve sanatkârın faaliyet gösterdiği iş yerinde faaliyet alanı her bir tacir veya esnaf ve sanatkâr için beş metrekare artırılarak hesaplanacaktır. Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğinin 10.maddesinde “Sorumlu Emlak Danışmanlarının Seviye 5, Emlak Danışmanlarının ise Seviye 4 mesleki yeterlilik belgesine sahip olması gerekir” ibaresi yer almaktadır. İnternet hızı yavaşlıyor ve internet faturası çok geliyorsa kotanızı düzenli olarak takip ederek bu gibi sorunlara karşı önlem alabilirsiniz. Türk Telekom E-Fatura sizlere tek tıkla, e-posta veya SMS ile faturanızı öğrenme kolaylığı sunuyor. Erişiminizle ilgili detaylar, kota ve ücret ayrıntıları, kısacası Türk Telekom ADSL hizmetiyle ilgili herşeyi doğa dostu E-Fatura’larınızda bulabilirsiniz. TTNET Hesap Numaranız ya da internetinizin bağlı olduğu telefon numarası ile borcunuzu ödeyebilirsiniz. Ödenmemiş faturadan dolayı erişimi kısıtlanan abonelerimizin takip eden ay faturalarına vergiler dahil 35,58 TL Hizmet Kısıtlama Bedeli yansıtılır. ADSL İLK YARDIM, TTNET müşterilerinin modem kurulumu / ayarları, bağlantı sorunları ve bazı servislerimiz ile ilgili destek ihtiyacı hissetlikleri her an kendi kendilerine çözüm üretebilmeleri ve sorun giderme işlemlerini adım adım uygulayabilmeleri için hazırlanmıştır. ADSL İLK YARDIM uygulaması, internet bağlantısı kurma aşamasında veya bağlantınızda oluşabilecek olumsuz durumlarda yapmanız gerekenleri görsel ve sesli anlatım eşliğinde adım adım göstererek ihtiyacınız olan desteği sunan interaktif içeriklerdir. Şarkı dinlerken mobil operatörünüzün standart data tarifesi üzerinden ücretlendirilirsiniz. Muud Mobil uygulaması belirli bir data kullanımına ihtiyaç duyduğundan avantajlı bir data tarifesine geçmenizi veya Türk Telekom WiFi noktalarından ücretsiz olarak bağlanarak uygulamayı kullanmanızı öneririz.